kızışık

kızışık
1. بالغ [بالِغ]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
2. بليغ [بَلِيغ]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
3. شديد [شَدِيد]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
4. عات [عاتٍ]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
5. عارم [عارِم]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
6. عتي [عَتِيّ]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
7. عرمرم [عَرَمْرَم]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
8. قوي [قَوِيّ]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
9. مرير [مَرِير]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli
10. عنيف [عَنِيف]
Anlamı: kızışmış olan, şiddetli

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kızışık — sf., ğı Kızışmış olan, şiddetli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızgın — sf. 1) Çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış Kızgın bir demire dökülen damla iz bırakmaz, buhar olur. C. Meriç 2) Eş arayan (hayvan) Kızgın bir boğa. 3) mec. Kızmış olan, öfkeli, mütehevvir Hani Allah sizi inandırsın, bu kadar kızgın olmasaydım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”